Selda Hanım Merhabalar, öncelikle röportaj talebimizi geri çevirmeyip bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Sizi yılların eskitemediği bir Yeşilçam emektarı olarak çok takdir ediyor ve her yeni projenizde keyifle takip ediyoruz. Rica etsek bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Kariyer hayatıma 1965 yılının Ocak ayı Ses Mecmuası’nın artist yarışmasına arkadaşımın ısrarı ile gönderdiğim fotoğraf ile katıldım. Daha sonra yarışmanın birincisi ve kapak yıldızı seçildim. Ve hiç tanımadığım, herkesin girmek için bin bir yol denediği sinema dünyasının kapıları ardına kadar açıldı. Bu renkli dünyadan ürküp Cağaloğlu’ndaki Ses Mecmuası Bürosu’nun yolunu tuttum. Vazgeçip kendi küçük dünyama geri dönecektim. Ses mecmuasının yazı işleri müdürü olan, rahmet ve saygı ile andığım Çetin Emeç uzun bir konuşmadan sonra beni ikna etti. Sinemada var olmam gerektiğine inandırdı. İyi ki de inandırmış. Sinemaya başladığım yıllarda dünyada sanayi haline gelmiş olmasına rağmen Türkiye’de sektör bile değildi. Tek eğlencesi sinema olan seyircinin yapımcıya bol kazanç sağladığı bir iş kolu gibiydi. Yılda 200 filmin yapıldığı bir dönemde, seyircilerin sevgiyle salonları doldurduğu günlerde bizler sinemanın starları olarak var olduk.
Mevlana felsefesinin hayatınızda çok özel bir yeri olduğunu biliyoruz. Hikayesini sizden dinlemek isteriz?
Rahmetli annem bana hep sen Mevlana’dan adaklısın derdi.Emniyet mensubu olan babamın Konya’ya tayini çıkınca taşınmışlar.Taşındıkları ilk gece sabaha kadar ev temizliği yapan annemin yorgun bedeni uykuya dalınca rüyasında yeşil cübbeli beyaz sakallı bir ermiş görünce hemen ev sahibine gidip rüyasını anlatmış .Ev sahibesi sen Mevlana’yı görmüşsün mutlaka sana bir hayrı dokunacak ziyarete git demiş.Fakat annem hemen ziyaretine gidememiş bir gün sonra da Mevlana’nın türbesini görmüş .Sonra bir gün ziyaretine gitmiş duasını etmiş daha sonrada hamile olduğu anlaşılmış bunun içindir ki bana Mevlana’dan adaklısın derdi.
Yıllar içinde ismini sık sık duymamdan kaynaklı ilgimi çekmişti ve kendisinin felsefesini öğrenip kendime daha yakın hissettim böylece insan olmanın ne kadar önemli olduğunu o yaşlarda anladım.Ve bütün hayatım boyunca insan faktörü önde gelmiştir.
Günümüzde en çok beğendiğiniz kadın ve erkek oyuncular hangileri?
Günümüzde eğitimli ve yetenekli bir çok kadın ve erkek oyuncularımız var. Bunlardan ilk aklıma gelenler Melisa Sözen, Nurgül Yeşilçay, Erkan Petekkaya, Halit Ergenç’tir.
Bugüne kadar oynadığınız filmlerden sizi en çok etkileyen hangisi oldu acaba?
İçinde var olduğum bütün projelerimde canlandırdığım kadınlardan etkilenmişimdir ama en önemlileri; Senede Bir gün, Buzlar Çözülmeden, Mahpeyker Kösem Sultan’dır.
İsteyip de canlandıramadığınız bir rol oldu mu hiç?
50 yıldır meslek hayatımda bir çok karaktere can verdim.Ama başarı aşığı bir oyuncu olarak güzel olan her hikaye de olmayı çok isterim. Tabii ki şartlar ve zaman uygun olunca var olmaya da devam ediyorum.Eğer özellikle ne oynamak isterdiniz diye sorarsanız gerçekte yaşamış bir halk kahramanını oynamayı çok isterdim.
Teknoloji artık hayatımızın her alnında kendini gösteriyor. Sizin teknolojiyle aranız nasıldır, yenilikleri takip eder misiniz?
Günümüz şartlarında teknolojinin var olmadığı bir alan kalmadı. Ben de teknolojinin nimetlerinden günlük yaşamımda fazlaca yararlanıyorum. Teknolojinin kolay anlaşılır olanına kısa sürede adapte oluyorum karmaşık olan teknolojiden çabuk sıkılıyorum. Özellikle olmasa da takip ediyorum zaten reklamlarla bütün yeniliklerden haberdar oluyoruz
Son olarak AKINSOFT’un yakın zamanda hayatımıza dahil ettiği Türkiye’nin ilk garson robotu ADA hakkındaki fikirlerinizi öğrenmek isteriz?
Her zaman rahatlık ve kolaylık olmuyor teknolojinin nimetleri. Hele ki insan ilişkileri güler yüz tatlı dil gerektiren konularda çok da samimi bulmuyorum onun da kolaylığı olmasın lütfen.Ama farklı amaçla kullanılabilir bu garson robotlar mesela yürüme engelli vatandaşlarımızın evinde yardımcı robot olarak kullanılabilir.