Öncelikle yeni göreviniz için tebrik ederiz. Mevlüt DEMİR kimdir, özel ve kurumsal ilişkilerinde nelere dikkat eder?
Buraya kadar zahmet edip röportaj talebinde bulunduğunuz için ve iyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Söze şöyle başlamak istiyorum özel ve kurumsal ilişkilerimde öne çıkardığım iki şey var onlardan da biri samimiyet diğeri ise tali şeylerdir. Zaman zaman kızdığım anlarda kullandığım en ağır kelime “lütfen herkes ağzıyla konuşsun kulaklarıyla dinlesin” dir. Kişi birazda kendisinin aynasıdır. Siz samimi olursanız muhataplarınızdan da aynı samimiyeti görüyorsunuz. Zahmetsiz rahmet olmaz derler yani siz gayret etmeyin çalışmayın başarılı olmak isteyin böyle bir şey yok. Bir gün diğeriyle aynı olmamalı o zaman çalışmanın karşılığını alıyorsunuz. Konya’da daha yeniyiz geleli 5-6 ay olmasına rağmen, çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Emniyette arkadaşlarımızla toplantı yaptığımız zaman hep şunu söylerim bu en önemli prensiplerimizden birisidir. Buraya gecenin sabah beşinde bir ayağı çamurlu diğer ayağı çarıklı seksen yaşında bir bayan gelirse lütfen ama lütfen “buyurun hanımefendi” hitabıyla karşılık bulsun. Ola ki er kişiyse buyurun “beyefendi” hitabıyla karşılık bulsun. Eğer biz bunu içselleştirdiysek bilin ki Konya’da huzur kelimesinin dışında bir kelime telaffuz edilmez. Bir de muhataplarınızı önemsemek çok önemlidir zaman zaman spontane kelimeler kullanıyorum ve klişe haline geliyor. Arkadaşlara da hep söylerim benim bir 4M kuralım vardır. Kimsenin mesleğine, mektebine, meşrebine ve mezhebine karışmam. Biz hukuku icra eden insanlarız onun için de sadece devletin resmi hukukunu biliriz. Bunun için de hiçbir gurubun kuralına, keyfiliğine veya kural dışılığına da izin vermeyiz. Tek tanıdığımız hukuk devletin resmi hukukudur. Uygularken de tabi ki yereldeki örf, adetimize, değerlerimize saygı duymak korumak gibi asli görevlerimiz vardır.
Bir ilin Emniyet Müdürü’nün çalışmaları nelerdir? Konya’ya geldiğiniz süreç içerisinde ne gibi çalışmalar yaptınız?
Yaklaşık 6 aydır buradayız ve geldiğimizden beri 6 aylık mukayeselere baktık, geçen yıl nasılmış bu yıl ne değişmiş bunu görmek istedik. 2015 yılının ilk 6 ayında geçen yıla oranla Konya’daki ceza yazma oranımız %17 azalmıştır. Çok önemli bir rakam bu bence ve tabi ki de bunun bir alt yapısı oluşturuldu. Ayrıca bunun yanı sıra çok sevindirici bir gelişme daha yaşandı şu an ölümlü trafik kazalarında %22’lik bir azalma mevcut. Bu Türkiye ortalamasında Konya’yı ön plana çıkaran çok önemli bir parametredir. Bir başka önemli nokta da şudur: Konya’ya gelişimin 2. günü yeni bir uygulama başlattım ve trafikle ilgili birimlere dedim ki; “31 ilçenin tamamında trafik ekiplerimiz sokağın neresinde olursa olsun direksiyondaki kişiyi sağa çeksin ve lütfen emniyet kemerlerimizi takalım” diye uyarısını yapsın. Fakat vatandaş eski alışkanlıklarından kurtulamadığı için hemen ehliyet ve ruhsata sarılıyor. Ne kadar ceza yazacaksınız? Hayır ceza yok!!! Trafik kemeri hayat kurtaran en önemli unsurlardandır. Sonuç olarak bir ölçüm daha yaptık ve Konya’nın karnesini gördük baktık ki ölçümlerde trafik polisini gördüğü zaman emniyet kemeri takılı olanların oranı şubat başı itibariyle %58 artmış bulunmaktadır. Bugün bu oran %92’dir. Tabi ki de önemli olan bu işin sürdürülebilir hale getirilebilmesi; siz sisteminizi kurarsanız vatandaş da buna riayet ediyor.
Yine 1 Nisan itibariyle başlattığımız önemli bir uygulamamız var. Konya düz bir alan ve iki tekerlekli araç sayısı oldukça fazla durum böyle olunca şunu yapmak istedik ve İl Emniyet Müdürlüğü olarak 1000 tane kask aldık ve sürücülere hediye ettik. Sonra tekrar ölçümlemelerimize baktık ve kask takma oranında %25’lik bir artış gözlemledik.
Yeni görev yeriniz olan Konya’ya alışabildiniz mi? Konya asayişi, trafiği ve diğer birimleri ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Gelişen ve değişen şartlar kendisine bir çıktı gerektirir. Eski Konya’da sadece Selçuk Üniversitesi vardı ama şimdi 5 tane oldu. Eskiden 20.000 talebe vardı şimdi 120.000 talebe var. Yine eskiden Konya’da 100 milyon dolarlık ihracat yapıldığında bayram ederdik ama şu an 1,5 milyar doları aşan bir ihracat rakamımız var. Eskiden yollarımız yarım yamalaktı şimdi çift gidiş gelişiyle hızlı treniyle ki şu an hızlı tren sayesinde Ankara’da görev yapan bürokratların çoğu Konya da yaşıyor. Yani Konya aynı zamanda Ankara’nın bir banliyösu gibi oldu. Konya’nın böyle de bir özelliği var. Bir de şu var artık iletişim araçları eskisi gibi değil herkesin cebinde en modern aparatlar var. Artık fiskos dedikodu kalmadı çektiğiniz bir fotoğrafı anında dünyanın öbür ucuna ulaştırıyorsunuz. Aynı zamanda bu konu da teşekkürü borç bildiğim meslektaşlarım sayesinde Konya’da ve huzurla yaşayabiliyoruz. Emniyet olarak tek bir rakibimiz var o da kendimiziz. Şu an Konya’da ki vatandaşlarımızın nüfus olarak %80’i polis bölgesinde yaşamaktadır, yine suçların %90’ının işlendiği yer polis bölgesi, böyle de işin analitik bir boyutu var.
Konya Basını yaptığınız çalışmaları halka tarafsız ve doğru aktarma konusunda size nasıl destek oluyor, bize biraz bahsedebilir misiniz?
Konya basını şu ana kadar emniyetle alakalı konularda bizim yaptığımız onlarca hizmeti vatandaşa yazılı görsel ve sosyal boyutuyla her zaman yanımızda oldu ve hep de yapıcı ve samimi oldular. Bu huzur şehri Konya’da ona nasıl daha bir şey ilave edebiliriz anlayışı içerisinde oldular. Tabi ilk geldiğimiz zaman basın mensubu arkadaşlarımız yeni başladınız ne söylemek istersiniz dediler. “Konya’nın bugünü dünden yarını da bugünden daha güvenli ve huzurlu olacak” dedik. Bunu da Konya emniyeti olarak temel sloganımız ilan ettik. Konya’nın yarının daha huzurlu olması için 31 ilçede 7/24 hizmetindeyiz.
İçinde bulunduğumuz ramazan ayında trafikte bir çok insanı daha agresif ve sinirli görüyoruz maalesef. Bu konuda sizin düşünceleriniz nelerdir?
Ramazan ayının kendine münhasır özel bir atmosferi vardır. Yani özellikle oruç olunduğu için herkesin öğleden sonra ve ikindi vakitlerinde adrenalini değişir. Bunların olmaması için uyarılarda bulunduk ve kısmen de becerdik. Bir başka ayrıntı da ramazan ayında hissedilir oranda suçlarda bir azalma olmaktadır oran vermek gerekirse %50’den daha az bir düşüş gözlemlenmektedir. Ben hatta şakayla karışık arkadaşlarıma “acaba Bakanlar Kurulundan ramazan ayının uzatılmasını mı rica etsek ne kadar huzurlu oldu böyle” diyorum. Çünkü ramazan ayında normalde günde 20-30 hatta daha fazla olay olurken ramazanda günde 1-2 tane oluyor ya da olmuyor.
Trafik Elektronik Denetleme Sistemi (Tedes) ilk kez Konya’da faaliyete geçirilmişti. Bu uygulamanın faydaları hakkında okurlarımızı bilgilendirir misiniz?
Benim ilk Konya’ya geldiğim zamanlar Konya’da herkesin en çok konuştuğu şeylerden bir tanesi Tedes ve trafikti. Tedes 2013 yılında uygulamaya geçiyor ve 2012 yılında Tedes uygulamaya geçmeden önceki dönemde yapılan toplam trafik ihlali sayısı 40.000 bir yılda! Tedes kuruluyor ve yine 2013 yılı sonucunda bu kural ihlali 1400 e düşüyor. Yani kısaca 38600 tane kuralsızlık buharlaşmış oluyor. Bunun da ben çıktısını şöyle yorumluyorum; siz devlet olarak, bürokrasi olarak, kamu olarak alt yapıyı kurarsanız o şehirdeki bireyler ona uyuyor ve saygı gösteriyor. Dünya da modern ve gelişmiş ülkelerdeki insanların kuralara uyma rivayeti neyse Konya’da da aynısı var. Ayrıyeten Konya’da halkın buna biraz daha hızlı adapte olmuş bir havası var. Yani bu da Konya’lıların biz Konya’lıyız ve bu işte daha farklıyız diyebilecekleri önemli noktalardan birisidir.
Teknoloji emniyetin ne kadar içerisinde? Emniyete olan artıları ve eksileri neler?
Emniyet teknolojinin her yerinde. Biz onlarca cinayeti teknolojik alt yapımızla çözüyoruz, tüm iletişimimizi teknolojik alt yapımızla sağlıyoruz. Yani Emniyet Teşkilatı teknolojiyle iç içe ve teknoloji Konya emniyetinin her yerinde, bir cinayetin çözümünde alınan bir parmak izi, kan izi ya da vücut sıvısı delilden sanığa doğru teknolojiyi her kademede rahatlıkla kullanılmaktadır. Aynı zamanda Türk polisi bu bağlamda Dünya’da övünülesi ve çok iyi bir konuma sahip. Konya polisinin teknolojiyi doğru kullanması sayesinde faili meçhul olay bulunmamaktadır. Biz İl Emniyet Müdürlüğü olarak kullanmış olduğumuz araç ve gereçlerle teknolojiden bağımsız bir güvenlik hizmeti verilemeyeceğini düşünüyoruz. Tabiri caizse insanların yaşamak için yemek ve barınmadan sonra en temek ihtiyacı güvenliktir siz bunu yaşarken hissedemezsiniz fakat yokluğunda işte en temel şey buymuş dersiniz.
AKINSOFT’u tabi ki Konya’ya geldikten sonra öğrendik bir yazılım şirketi olduğunu, güzel işler yaptığını ve teknolojiyi yaşamın her alanına aktarmak gibi güzel faaliyetleri olduğunu duyuyoruz. Ayrıca röportaj talebinizle İl Emniyet Müdürlüğümüzün tanıtımına da yardımcı olduğunuz için ayrıyeten teşekkür ediyoruz.