Bize biraz kendinizden ve çalışma hayatınızdan bahseder misiniz? Hakan YALÇIN kimdir?
1984 İstanbul doğumluyum. İşletme fakültesi mezuniyetimden sonra bir süre ısıtma ve soğutma sektöründe üretim yapan bir şirkette ön finans ve muhasebe sorumlusu olarak görev aldım. Burada ki görevim esnasında yollarım yeni nesil internet ile kesişti. Neden yeni nesil diyorum çünkü asıl olarak internet ile tanışmam 2000‘li senelere dayanır. Fakat son 4-5 senedir Türkiye‘de internet algı ve yapısı çok değişti ki bende buna yeni nesil internet adını verdim. Öyle ki; 2000‘li senelerin ilk döneminde edindiğimiz bilgiler şimdi belki % 1 oranında işinize yarayabilir. Finans ve Muhasebe departmanın da çalıştığım senelerde mesai bitimlerinden sonra işim gücüm dijital tarafta neler olduğunu çözmek ile geçiyordu. Bir süre sonra tamamen ilgi duyduğum alana yani dijital tarafa kendimi attım ve o günden bugüne ayrılamadığım ve aşık olduğum iş haline geldi.
Projelerinizi oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?
Benim ilgi alanımın çatısını, son kullanıcıya yapılan hizmet ve ürün satış organizasyonları oluşturmaktadır. Biz buna B2C yani ticari firmaların müşterilerine internet ortamından yaptıkları satış işlemleri diyoruz. E-Ticaret dediğimiz kavram tam bu noktada bir kesişim sonunda meydana geliyor. Bu anlamda bizim olmazsa olmazımız her şeyden önce müşteri sadakati ve memnuniyetidir. Bundan dolayı iki lafımızdan ikisi de müşteri memnuniyetidir. Tüm projelerimde tümden gelim yaparım yani önce müşteri mutluluğu ve memnuniyetini merkeze alır sonrada buraya ulaşılmasını sağlayacak yaşam fonksiyonlarını oluştururum. Bu fonksiyonları ise şöyle sıralayabilirim; karlılık, sürdürebilirlik, takım ruhu ve kimyası ortak hedef farkındalığı, çalışan mutluluğu.
Çalışmalarınızı taşımak istediğiniz nokta neresi?
Bu güzel soruya şöyle cevap vermek çok doğru olacak; bazen gelişmeleri bizler bir noktaya taşırız ve ondan sonrada etrafta ki dinamiklerin buna uyum sağlamasını bekleriz. Sanırım sizler de AKINSOFT olarak bunu en iyi anlayanlardan olacaksınız. Çalışmalarımı ulaştırmak istediğim nokta elbette ki tüm bu fonksiyonların maksimizasyonunu homojen bir şekilde sağlamak ve tüm bunları gerçekleştirirken yeniliklere an ve an entegre olmak.
Sizce sosyal medya markalar için ne kadar önemli? Bir markanın başarılı olması için en önemli etken nedir?
Sosyal medya uzun süredir hayatlarımızın büyük bir zaman paydasını oluşturmakta. Bu anlamda markalar olarak; tüketicilerin her anında onlara dokunabilmemizi sağlayacak daha iyi bir araca sahip olduğumuzu düşünmüyorum. Televizyon ya da gazete reklamları artık yerini dijital reklamlara, sosyal medya çalışmalarına bırakmış durumda. Bu niteliksel ve niceliksel olarak da böyle. Sosyal medya yönetimi için markaların profesyonel bir hizmet almasını bunu yaparken de profesyonellik ile samimiyeti birlikte götürebilmelerini tavsiye ediyorum ki sosyal medya böyle bir dinamiğin özeti.
Ülkemizin ihracat durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Uluslararası markalar olan Amazon ve Alibaba’nın Trendyol’u alarak Türkiye’ye gelmesi ülke pazarını nasıl etkiledi?
İhracat konusunda kat etmemiz gereken yollar olduğunu görüyor ve bunu başaracağımızı düşünüyorum. Devlet ve özel sektörün bir arada bu işi aşabileceğinin mümkün olacağını görmekteyiz. Son dönemde ki atılımlar, devlet teşvikleri ve kurumların da ihracata olan ilgisinin artması ile birlikte yurt dışına ürünlerimizin ulaşması ve döviz girdisi sağlanması kuşkusuz en büyük dileğimiz. Alibaba ve Amazon dünyada iki dev kurum ve rakip. Bu anlamda Türkiye pazarına ilk adımı Trendyol yatırımı ile atan Alibaba’yı takiben Amazon’un girmesi de bekleniyordu. Bu iki devin ülkemizde faaliyet gösteriyor olması, yatırımlar yapması elbette çok değerli. Bizlerin onlara onların da bizlere katacağı birçok şey olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’de dijital pazarlama şirketlerinin başarılı olma şansı ne kadar?
Kuşkusuz oldukça yüksek. Çünkü biz de dijital pazarlama şirketlerinden destek alıyor ve kendileri ile ticari yaşamımız boyunca bir yol arkadaşı gibi ilerliyoruz. Marka tarafında yer alan bir çalışan olarak her konuda profesyonel kişilerden destek almayı önemsiyorum. Bugün markalar ve kişiler adına dijitalin daha verimli gelmesini sağlayabilecek en önemli kurumlar dijital pazarlama şirketleridir. Bu şirketler arasında da dijitali en verimli hala getirip, bunu işleyenler en çok şansa sahip olanlardır.
Sektöre yeni girecek olan kişilere hangi tavsiyelerde bulunursunuz?
İlk olarak söyleyeceğim; ülkemiz girişimci ekosisteminin ihtiyacı olan “temkinli davranma” algısıdır. Risk alırken, baz aldığınız şeyler kimi zaman “gerçekçi” olmayabilir. Bundan dolayı özellikle e-ticaret’e yeni gireceklere tavsiyem, öncelikle hem kendilerini hem de kendi pazarlarını güzel bir check-up’a sokmaları olacak. Şu iki temel soru ile başlamalarını öneririm; biz bu işin neresindeyiz, nereden başlamalıyız? Günümüzde e-ticaret girişimcileri için en büyük kolaylık ve yenilik büyüyen ‘pazar yerleri’ ekosistemi oldu. Artık her küçük işletme hiçbir dijital pazarlama çalışması yapmadan, ürünlerini pazar yerlerinde sergileyerek satışa başlayabilir. Bu e-ticaret sektörüne girmek isteyenler için pazar yerleri çok doğru bir başlangıç. 10 yıl önce dijital pazarlama çalışmaları için yüksek meblağlar ödemeden ilk adımı atmak bile imkansızdı diyebilirim.
Bilimsel gelişmeleri ve teknolojik yenilikleri değerlendirdiğinizde gelecek hakkında öngörüleriniz neler?
Şahsen yaşam dinamiklerim içerisinde kimi zaman ön yargılarım olduğunu görüyorum. Kendi adıma yapacağım bu öz eleştiri sanırım biraz toplumsal bir özgüven eksikliğinden olabilir. Ön yargılarımı yıkan onlarca yeniliğin tüm dünya tarafından benimsendiği, kullanıldığı, faydaya dönüşebildiğini görüyorum. Dünyayı izlediğimde yaşamımızın tam merkezi haline gelen teknoloji, bir bireyin tüm yaşam alanlarına artık tam zamanlı olarak dokunuyor. Bu geleceği ve teknolojiyi inşa eden insan elbette bunu faydaya dönüştürmeli ve bunu yaparken dünyayı da daha yaşanılabilir bir yer haline getirmeli, tüm canlılar için! Gelecek ve teknolojiden beklentim; ne gerçekleşir ise gerçekleşsin, robotların tam zamanlı hayatımıza girmesi, zaman makinesi, ışınlanma, uzayın keşfi… Tüm bunların evrende ki tüm canlılara olumlu yönde dokunması olacak.
Konya’da AKINSOFT tarafından açılan Dünyanın İlk İnsansı Robot Fabrikası AKINROBOTICS hakkında neler düşünüyorsunuz?
Ülkemiz adına atılan tüm adımlar değerli ve saygı gösterilmesi gereken birer değerdir. Bu anlamda geçmişten günümüze bir çizgi çektiğimizde bu büyük medeniyetimizin böyle cesur mihenk taşlarına çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
AKINROBOTICS tarafından üretilen Mini ADA’yı hayatınızda görmek ister misiniz?
Zaman ile birlikte tüm yenilikleri hayatımıza dahil etmeyi hızlıca yapıyor ve benimsiyoruz. Bu anlamda Mini ADA’yı da hayatımızın bir parçası haline getirmek isterdim diyebilirim
Son olarak INOVAX okurlarına neler söylemek istersiniz?
Steve Jobs çok değer verdiğim ve örnek almaya çalıştığım karakterlerden birisi. Bu anlamda kendisinin bir sözünü INOVAX okurları ile paylaşmak isterim: “Bir şey yaptığınızda iyi bir sonuç alırsanız, bir başka iyi şey daha yapın ve ona çok uzun süre takılıp kalmayın. Bir sonrakinin ne olacağını düşünün.”
Sevgiler…