“AKINSOFT gurur duyduğumuz kurumlarımızdan birisi. Akıncı–1, Akıncı–2 bizi ziyadesiyle heyecanlanırdı. Akıncı-3’ü merakla bekliyoruz. Kalbimiz, gönlümüz onlarla…”
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali ALAN
Cumhuriyet Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Yönetim Bilişim Sistemleri Bölüm Başkanı
Yönetim Bilişim Sistemleri yeni yeni duymaya başladığımız bir bölüm. Bu bölümden bahsedebilir misiniz?
Yönetim Bilişim Sistemleri (YBS) bölümleri ülkemizde henüz yeni sayılabilir, fakat çok rağbet edilen ve hızla yayılan, çoğalan bölümler oldular. Bugün kamu ya da vakıf üniversitelerinde İİBF, İşletme Fakültesi, Teknoloji Fakültesi ya da Mühendislik Fakülteleri’nin altında açılmış 30’dan fazla YBS bölümü bulunmaktadır. Özellikle hem bilgisayar, hem de işletmeye ilgi duyan, her ikisinin de imkânlarından yararlanmayı amaçlayan öğrencilerin ilgi gösterdiği bölümler oldu bu bölümler.
Teknoloji hayatımızın her alanında var. Bu bölüm teknolojiyi ne kadar kapsıyor?
Aslında bu bölümler hayatımızın bir parçası olan teknolojinin iş hayatına yönelik kısmıyla, yazılımdan, donanım bilgisine, ERP’den e-ticarete, web programcılığını da kapsayacak şekilde sistem tasarımına kadar temel bilişim teknolojilerini kapsıyor ve bu konuda ciddi eğitim-öğretim yapılıyor. Ayrıca üniversite yerleşkelerinde var olan teknokentlerdeki firmalardan ciddi destek almaktalar ve onlara destek vermekteler.
Bilgi ve teknolojinin kavramları sizin bölümünüzün başlıca konusu. Sürekli değişen somut şeyleri derlemek ve zaman aşımına uğramadan değerlendirmek ne kadar mümkün?
Eğer bölümler yalnızca kendi içine kapanır, kendi imkânlarıyla eğitim-öğretime devam edeceklerini düşünürlerse bu mümkün olamamaktadır. Bu bölümlerin bir şekilde piyasayla ilişki içerisinde olması gerekir. Teknokentler bu konuda en büyük destekçimiz. Hem öğrencilerimizin staj yapmasına imkân tanıyorlar, hem de birçok öğrencimiz daha mezun olmadan oralarda işe girmiş oluyor. Ayrıca buralardaki işletmelerden ücretsiz yazılım temin etmek, hatta deneyimli elemanlarını ders ortamlarına, laboratuarlara getirerek günceli yakalama şansına sahip olmuş oluyoruz. Gerektiğinde de bizim öğretim elemanlarımız onlara destek oluyor.
Teknolojiyi toplum olarak verimli kullandığımızı düşünüyor musunuz?
Elbette verimli kullandığımızı düşünmüyorum. Bilgisayarlar oyun konsolu, internet sosyal medya olarak kullanılıyor. Evlerimizde, işyerlerimizde hatta çantalarımızda pek çok akıllı cihaz bulunduruyoruz ama bunların neye yaradığının farkında bile değiliz. Ürün alırken özelliklerine bakıyor ama bunların ne işe yaradığını bilmiyoruz. Ciddi bir bilişim bilincinin geliştirilmesine ihtiyaç var. Sanırım bu görev de en başta bize düşüyor.
Türkiye’de teknoloji ve bilişim süreciyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Ülkemizde teknoloji üretme ve bu teknolojiyi iş hayatına geçirme noktasında ciddi sorunlarımız var. Her şeyden önce alışkanlık sorunlarımız var. Ar-Ge yatırımlarımız yeterli değil. Fakat bunların hepsinin üstünde devlet olarak, ciddi bir bilişim stratejisi ortaya koymak zorundayız. Bu her şeyden önce güvenliğimiz için gerekli. Kendimize ait bir işletim sistemi, ofis uygulama yazılımları, ERP yazılımları, virüs programları, güvenlik yazılımları. Hatta kendi sosyal ağımız. Bunların birçoğu üretildi, ancak yaygınlaştırılamadı. Bunların kamu eliyle üretilmesini asla kastetmiyorum. Ancak kamunun ciddi olarak, en azından kendi kurumlarında bunu yaygınlaştırması ve uygulaması gerekir ki bunun güvenlik açısından zorunlu olduğunu düşünüyorum.
Üretilen her elektronik cihazı hemen alıp tüketmemize karşın, ülkemizde teknolojik gelişmeler neden hızlı ilerlemiyor? Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Toplumumuz teknolojiye çabuk adapte oluyor ve hemen kullanıyor. Avrupa’da ortalama 18 ayda bir cep telefonu değişimi yapılırken biz de bu 1/3 inde altında. Evlerin yarıdan fazlasında internet var ve hemen hemen her internet kullanıcısı, internetten alışveriş yapıyor. Fakat üretim konusuna gelince bu konuda maalesef iyi değiliz. Bunu finansal sorunlara bağlayamayız, çünkü bugün başta üniversiteler, TÜBİTAK, kalkınma ajansları olmak üzere pek çok kurum destek sağlamaktalar. Bu konuda ciddi bir bilinçlendirme ve tanıtım sorunu olduğunu düşünüyorum.
Son olarak ileri teknoloji üreten AKINSOFT ve robotik çalışmalarıyla ilgili neler söylemek istesiniz?
AKINSOFT gurur duyduğumuz kurumlarımızdan birisi. Akıncı–1, Akıncı–2 bizi ziyadesiyle heyecanlanırdı.Akıncı-3’ü merakla bekliyoruz. Kalbimiz, gönlümüz onlarla. Şunu unutmamak lazım; iş alışkanlıkları da, üretim alışkanlıkları da ve hatta hizmet alışkanlıkları da değişiyor. Üretimde robotların daha da yaygınlaşacağına, savunma ve sağlıkta robotların daha aktif kullanılacağına şahit olacağız. E-ticaretin daha da yaygınlaştığını göreceğiz. Siber güvenliğin kaçınılmaz şekilde kendi kaynaklarımızla karşılanması gerekliğinin farkına varacağız.