Merhaba Şenay Hanım öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Gök bilimin ışığında yolculuğa çıkmış, şahsına münhasır bir karakter olarak; doğayı seven, insanları seven, ‘boks’ ile ilgilenen, aileye ve dostluklara önem veren biriyim. Kepler College ve Dirah Akademide eğitimlerimi tamamladım ve Vedik Felsefe üzerine doktoramı yaptım. 2014 yılından bu yana ABD’de bulunan Kepler College’de Türkçe bölüm başkanı olarak görevimi sürdürmekteyim.
Astrolojiye olan ilginiz nasıl başladı?
Kendimi bildim bileli gökyüzü beni çok etkilemiştir. Böylelikle astroloji hayatıma girdi ve son nefesimi vereceğim ana kadar da, göklerin rehberliğinde, bu alandaki yolculuğum devam edecek. Rabb’im izin verdikçe tabii.
ABD Kepler College ve Dirah Academy International’da profesyonel eğitimini tamamlayan tek Türk Astrologsunuz. Bu süreçten bize biraz bahseder misiniz?
Türkiye’de bir astroloji üniversitesinin bulunmaması, kendi cabalarımla yaptığım araştırmaların yetmemesi, beni yurt dışında arayışlara yöneltti. Kepler College ve Dirah Akademi’de eğitimlerimi tamamladım. 1 Aralık 2016’da da Pandit Dr. David Frawley’in kurucusu ve başkanı olduğu Vedik Araştırmaları Amerikan Enstitüsü’nde Ayurvedik Astroloji üzerine 300 saatlik eğitim programını başarı ile tamamlayarak, ‘Ayurvedic Astroloji Uzmanlığı’mı da aldım. Her hafta sonu gurur ve mutluluk duyduğum
Kepler College’de bölüm başkanı olarak eğitim vermeme rağmen, bireysel olarak da yine her hafta sonu 2 saat Dr. Gary Gomes’ten kendi eğitimlerimi de sürdürmekteyim. Amacım, özellikle ülkemizde Astrolojinin popüler kültürün bir yansıması olmadığını, bu büyük sistemde 12 burç 12 tip insan olmadığını, duymak istediklerinizi değil, gerçeği ortaya koyan muhteşem bir sistem ve Allah’ın bize çizmiş olduğu ruhsal planı yorumlayan bir rehber olduğunun anlaşılmasına katkıda bulunabilmek. Özellikle Osmanlı döneminde altın çağını yasayan astroloji, Osmanlı’nın sona ermesi ile unutulmaya yüz tutmuş ve insanlığın yazılı tarihinden bile eski bu derin kadim öğreti eğitimsiz insanlarca suistimal edilmiştir. Ne yazık ki ben de tüm dünyada bilim olarak kabul edilmiş, üniversitelerde eğitimi verilen saygı duyulan astrolojiyi, eğitimlerimi tamamlayıp profesyonel olarak danışmanlık yapmaya başladığımda, yapılan yanlışların önyargısı ile yoğun eleştirilere maruz kaldım. Falcılık ve medyumlukla ilgisi olmadığını, fen bilimleri ve astronomiden faydalanan sosyal bir bilim dalı olduğunu anlatmak biraz zor oldu tabii. Varsın olsun, doğruya giden yolda emeklemeden yürümek, yürümeden koşmak olmaz. Ben hiç vazgeçmedim ve geçmeyeceğim.
Türkiye’deki astrologlardan sizi ayıran fark nedir? Türkiye’de astrologlara olan bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, birbirinden değerli Astrolog Müneccimbaşıları ile tarihe mal olmuş üstatları topraklarında yetiştirmiş, dünyaya astronomi ve astroloji alanında büyük hizmetleri bulunmuş alimlerin yetiştiği bir ülke. Ali Kuşçu, Ömer Hayyam, Harezmi ve daha niceleri… Yakın dönemde ise Türkiye’de ki değerli öğretmenim Yücel Sügen. Bu büyük alimlerin yolunda sabırla yürümeye öğrenmeye ve aktarmaya gayret içinde olan bir yolcuyum ben ve buradan tüm okuyucularıma kendi adıma ilk günden beri astrolojiye ve bana verdikleri değer için müteşekkirim. Astroloji biliminin varlığını kabul edip, gökyüzünün rehberliğine önem verdikleri için çok teşekkürler.
Astrolog eğitimleri veriyorsunuz, Astrolog olmak için neler gerekli? Ayrıca gökyüzü bilimcisi olarak biraz çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Biz, Kepler ve The Great İnternational School’da Tıp gibi birbirinden farklı uzmanlıklara ayrılmış astroloji bölümleri üzerine her biri alanında uzman eğitmenler ile belirlenen müfredat programı dahilinde eğitim vermekteyiz. Batı Astrolojisi, Hint Astrolojisi, Çin Astrolojisi, Ayurvedik Astroloji, Horary Astoloji ve Vastu eğitimleri olarak. Astronomik gözlemlerin yorumlanmasını sağlayan “Astrolojik” tekniklerle ilerleyen bir sistemi, yazılı ve görsel anlatımlarla öğretiyoruz. Uzaktan eğitim sistemi ise okullarımızın en büyük avantajı ve öğrencilerimiz bire bir canlı olarak sınıfa dahil oluyor. Ayrıca kredili sistemle işleyen 2 ile 4 yıllık bir eğitim programımız var.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorsunuz. Son zamanlarda sosyal medyada boks sporu ile ilgili paylaşımlar yapıyorsunuz. Boksa başladıktan sonra neler değişti?
Sosyal medya, okuyucularımla yakın olduğum onların görüş ve önerilerini, benim ise bilgi paylaşımımı cömertçe yaptığım ve onların beni daha iyi tanımalarını sağlayan bir platform. Ben boksa yeni başlamadım, yaklaşık 3 senedir boks yapıyorum. Yalnız bu sene boks federasyonundan boksör olarak lisansımı aldım. Benim erkek kardeşim Koray Hoşman, profesyonel ağır sıklet boksördür. 4 sene önce, diş tedavim sırasında hekimin yanlış tedavisi sonucu kortizona bağlı olarak kilo aldığım dönemde, boks hayatıma girdi. Sağlıklı bir şekilde kilo verdim ve şu anda da haftada 3 gün milli antrenör Serkan Tatar ile antrenmanlarım devam ediyor. Daha sağlıklı, daha dinç hissetmekle birlikte Türk boks camiasındaki Dünya şampiyonumuz Gülsüm Tatar olmak üzere pek çok kıymetli boksör kardeşimle, sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer alıyoruz. Kadın ve çocuklara şiddete hayır diyor, tüm kas gruplarını çalıştıran boksun bir erkek sporu olmadığını anlatıyor ve okuyucularıma, halkımıza sporu sevdirmeye çalışıyoruz.
Astrolog, TV programcısı, yazar şuan en çok keyif aldığınız hangisi?
Benim hayatım ve mesleğim astroloji. Yaptığım TV programı ile de her perşembe akşamı izleyicilerin karşısındayım. Bu programı, astroloji konusunda doğru bilinen yanlışları düzeltmek, halkımızı bilinçlendirmek için yapıyorum. Kitaplarım da astroloji üzerine ve yeni çıkan araştırma kitabım da, ‘Türk medeniyetlerinde müneccimbaşılık’ üzerine olacak. Kısacası astrolojiyi anlattığım her alan beni fazlasıyla mutlu ediyor.
Konya’da AKINSOFT tarafından açılan Dünyanın İlk İnsansı Robot Fabrikası AKINROBOTICS hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Her bireyin olduğu gibi şirketlerinde kuruluş zamanlarının doğum haritaları vardır. Şirketinizin haritasını incelemeden yorum belirtmek çok doğru olmaz. Tüm dünyada ve ülkemizde de teknolojide yenilikler, önemli gelişmeler yaşanacağını göz önünde bulundurursak, şirketinizin de emeklerinin karşılığını almasını temenni ederim.
AKINROBOTICS tarafından üretilen insansı robotları günlük hayatınızda görmek ister misiniz?
İnternet üzerinden yaptığım incelemede, az da olsa fikir sahibi oldum. Teknoloji hayatımızın pek çok noktasında gelişerek yerini almış. Ülkemizin de bu alanda dünya ülkeleri arasında yerini alması, işleyişin başarılı bir şekilde yürütülmesi tabii ki gurur verici. İnsansı robotlar belli sektörlerde oldukça kabul görecektir diye düşünüyorum; fakat yapay zeka biraz ürkütücü geliyor. Günlük hayatımızda çok fazla yer almasının uygun olmayacağı kanaatindeyim.
Son olarak INOVAX okurlarına neler söylemek istersiniz?
Teknolojiyi bizleri birbirimizden uzaklaştırıcı olarak değil, daha iyi iletişim kurmamızın sağlam bir aracı olarak görelim. Duygularımızı özgür bırakıp zamanla yarışmak yerine, anın güzellikleri ile kalbimizi aşkla, sevgi ile güçlendirelim. Bireysel olarak şikayet etmeyi bırakıp, çözümlere yönelelim. Öncelliklerimizi yeniden belirleyelim, pişman olmadan ‘keşke’ demeden önce; anda kalıp, kararlar almayı deneyelim. Sevelim, bizi sevenlere değer verelim.
Gökler rehberimiz, yolumuz ışık olsun.
