Dilara Hanım merhaba öncelikle bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Bu soruyu cevaplarken hep zorlanırım, insanın kendini tanımlaması çok zor ama kendimi kısaca şöyle anlatabilirim. Yaşama pozitif bir gözle bakarım ve sürekli şükrederek bana armağan edilen bu yaşamı kutsarım. İşimi çok severim meslekî gelişimime olduğu kadar, bireysel gelişimime de çok önem veririm. 1994 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldum. 1996 yılında aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini de tamamlayarak Uzman Diyetisyen unvanını aldım. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Yönetici Geliştirme Programı’nı, 2002 yılında Boğaziçi Etkili Sunum ve Konuşma Teknikleri Programı’nı, 2015 yılında da Bilgi Üniversitesi Betül Mardin ile Halkla İlişkiler Sertifika Programı’nı tamamladım. Ayrıca öğrenmeyi sevdiğim kadar bildiklerimi paylaşmayı da seviyorum ve bunu çok önemsiyorum. Geçtiğimiz dönem İstanbul Bilim Üniversitesi’ndeki genç meslektaş adaylarıma ‘’Meslek Etiği ve Sağlıkta İletişim’’ adlı ders verdim. Şu anda da İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde İyi Yaşam Gönüllüleri’ne 6 hafta süren ‘’Dilara Koçak ile İyi Yaşam Eğitim Programı’’ ile iyi yaşamın sırlarını anlatmaya çalışıyorum.
“İyi Yaşam Günlüğü’’ ile sektörünüzde bir ilke öncülük ettiniz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Bunları duymak çok güzel tabii, çok mutlu oluyorum. Bu birazcık da bana sorumluluk yüklüyor. O yüzden hep iyi işler yapıp örnek olmaya çalışıyorum.
İyi Yaşam kavramını ben 2006 yılından beri tescilli markam olarak kullanıyorum. 2007 yılında ilk kitabım olan ‚‘Dilara Koçak ile İyi Yaşam‘ ı yazdım, 2006 yılından beri de her yıl ‘İyi Yaşam Günlüğü‘ yayınlanıyor. 9 yıldır Milliyet Cadde’de Dilara Koçak ile İyi Yaşam köşesini yazıyorum. Bunun yanı sıra çeşitli kanallarda uzun yıllar ‘‘Dilara Koçak ile İyi Yaşam‘‘ isimli programlar yaptım.
İyi Yaşam Günlüğü fikrini aslında yurt dışı seyahatlerim sırasında edindiğim gözlemler sonucunda oluşturdum. 9 senedir her yıl yeni yıl klasiği olarak çıkan günlükleri, son 2 senedir de erkek ve kadınlara özel ayrı içeriklerle çıkıyoruz. Bir yandan yediklerinizi not ederek kişisel besin takibi yapmanızı, diğer yandan da günlük randevularınızı, toplantı ve haftalık programınızı takip etmenizi kolaylaştırıyor. ‘’İyi Yaşam Günlüğü 2016’’ da, öncelikle metabolik hızınızı hesaplamanızı, günlük almanız gereken kaloriyi size anlatıyor, ideal kilonuzu hesaplamanıza yardımcı oluyor. Daha sonra da bu kaloriyi hangi besinlerden ne ölçüde yiyerek almanız gerektiğini gösteriyor. Bir kılavuz görevi gören iyi yaşam günlüğü ile egzersiz seviyeniz ve günlük yaşam aktiviteleriniz ile ne kadar kalori harcadığınızı hesaplayabiliyorsunuz. Ayrıca yediğiniz besinlerin kaç kalori olduğunu da günlüğün sayfalarında bulabiliyorsunuz.
Geçtiğimiz yaz ‘’Afiyetle Diyet Tarifleri’’ isimli bir kitap yayınladınız. Bize biraz kitabın içeriği ve okurlarınızdan aldığınız tepkileri anlatabilir misiniz?
Afiyetle Diyet Tarifleri, aslında ilk olarak 2009 yılında yayınlanan “Afiyetle Diyet” kitabımın devamı niteliğinde. Afiyetle Diyet kitabım pek çok insanı motive etti ve diyetlerin neden yarım kaldığı ve bu konudaki güçlü motivasyon kaynaklarına nasıl ulaşabilir sorularının cevaplarını içeriyor. Kitabın içindeki küçük tarif bölümü çok ilgi gördü. Ben de beğenilen bu tarifleri Afiyetle Diyet Tarifleri kitabımda toplamak istedim.
Kitapta afiyetle tüketilebilecek hem doyurucu hem de lezzetli; çorba, salata, tatlı, et ve balık yemekleri, kahvaltı tarifleri olduğu gibi glutensiz, laktozsuz tarifler ile örnek diyet menüleri var. Diyet ipuçları, yiyecek ve içeceklerin kalorileri yol gösterici olarak kitapta yer alıyor.
Kahvaltı yapanların daha formda olduğu konusunda bir görüşünüz var. Bu konuyu biraz açabilir mısınız?
Kahvaltısız güne başlayamayan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Yaklaşık 8 veya 12 saatlik açlıktan sonra vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi sağlar. Kan şekeri olarak bilinen glikozun birincil kaynağını oluşturmaktadır. Glikoz, beyin için en önemli enerji kaynağıdır, çünkü beyinde enerji deposu bulunmamaktadır.. Kahvaltı yapmayan bireylerde öğrenme yeteneklerinde azalma, belleklerinde zayıflama, yorgunluk, halsizlik, gerginlik, günlük yapılan becerilerde ve performansta düşme ve çevreye karşı ilgide azalma gösteren önemli çalışmalar bulunmaktadır. Bunun yanında kahvaltı yaparak güne başlayan bireylerin günün ilerleyen saatlerinde daha güçlü ve dayanıklı oldukları, konsantrasyon güçlüğü çekmedikleri belirlenmiştir.
Bilim adamları düzenli aralıklarla yemek yemenin beyinden vücudumuza düzenli olarak sinyal gönderdiğini söylüyor. Düzenli olarak yemek yemek açlık hissi yaşamanızı önlüyor ve dolaylı yoldan kilo vermeye de destek oluyor. 2002 yılında Ulusal Kilo Kontrolü kayıtlarına göre 3000’den fazla insanla yapılan çalışmada kahvaltı yapan bireylerin kilo kontrolü sağlamada daha başarılı olduğu bulunmuş. Yapılan başka bir çalışmada da kahvaltıyı atlayan kadınların gün içinde kalori alımının arttığı bulunmuş.
Sadece diyet yaparak hedeflenen kiloya ulaşmak mümkün mü sizce? İllaki spor gerekli midir?
Diyet ve egzersiz birlikteliği kilo verme programlarında başarıya ulaşmayı ve istenilen sonucu almayı kolaylaştırıyor. Tek başına egzersiz ya da tek başına diyetle maksimum sonuca ulaşmak her zaman kolay olamayabiliyor. Bu yüzden diyet programlarında günlük, haftalık egzersiz programlarıyla eşlik etmek önemli. Elbette ki kilo vermek ya da fiziksel olarak aktif olmak için olimpiyat atletleri gibi spor yapmanız gerekmiyor.
Fazla yağlarınızı egzersiz ile yakmak için öncelikle size uygun nabız ve uygun tempo ile egzersize başlamalısınız. Yağ yakımı siz uygun nabzı yakaladıktan 18-22 dakika sonra gerçekleşir ve en verimli süre ise 40-45 dakikadır. 1 saat tempolu yürüyüş ortalama 220 ile 310 kalori yakmanızı sağlar. Ayrıca herhangi bir sağlık sorununuz yoksa sabahları aç olarak yapılan egzersizler daha fazla yağ yakmanızı sağlar. Kısacası günlük hayatınıza ekleyebileceğiniz kısa süreli yürüyüşlerle bile yaşam kalitenizin oldukça arttığını fark edeceksiniz.
Verilen kiloları geri almamak için okurlarımıza neler tavsiye edersiniz?
Kilo koruma programının temelinde aslında sağlıklı bir kilo verme programı yatıyor. Ben beslenmenin her zaman parmak izi gibi kişiye özel olduğunu vurgularım. Herkes için ortak sonuçlar vaad eden beslenme programları uzun süreli başarı sağlayamaz, verilen kilolar çok yüksek ihtimalle geri alınır. Burada önemli ve doğru olan fizyolojik, psikolojik özelliklerine ve metabolizmasına göre kişiye özel diyet planlamasıdır. Asıl amaç kilo vermek değil sağlıklı beslenmek olunca, hayatımızda bir çok alışkanlık yerini daha iyilere bırakıyor ve verilen kiloları korumak daha da kolaylaşıyor. Biz de bunu kolaylaştırabilmek için, Mezura Kliniği’mizde doktor, psikolog, egzersiz uzmanı desteği ile çalışıyoruz.
Okurlarımıza yaz aylarında sağlıklı beslenmek için tavsiye edebileceğiniz bir diyet listesi verebilir misiniz?
Bu listeyi 3 günden fazla uygulamayın. Bu örnek liste sağlıklı yetişkinler için planlanmıştır en doğrusu beslenme uzmanı ve hekim kontrolünde size özel planlanmış tedavidir. Herhangi bir sağlık probleminiz var ise hekiminize danışmadan lütfen uygulamayınız.
Vicdan Çorbası
2 kabak, 2 soğan, 2 domates, 2 YK bulgur, 1 TK zeytinyağı, 1 demet nane, 1 demet maydanoz, 1 demet dereotu, kuru nane, istenirse pul biber, sarımsak az tuz 5-6 bardak su ile haşlanıp blender sonrası veya taneli olarak büyük bir kase içilebilir…
Kuru Meyveli Yulaflı Kurabiye
2 adet yumurta, 1.5 kase yulaf ezmesi, 1 kase yaban mersini/kuru üzüm/ kuru kayısı/kuru erik karışımı, 1 paket vanilya, 1 çay bardağı light yoğurt , ½ çay bardağı sıvı yağ, ½ paket kabartma tozu, 1-2 çay bardağı kepekli un
Sıvı yağ, un, yumurta ve yoğurdu karıştırın. Sonrasında diğer malzemeleri ekleyerek yoğurun. İsteğe göre şekillendirdikten sonra önceden 170 derece ısıtılmış fırına koyup, 15 -20 dakika kadar pişirin. 20 porsiyona bölün, 2 adet kurabiye yaklaşık 80 kalori
Son olarak teknolojinin her alanda hızla geliştiği günümüzde sizin en çok takip ettiğiniz ve beklediğiniz teknolojik yenilikler nelerdir?
Dijital ve sosyal medyaya acemi bir diyetisyen olarak teknolojik gelişmeler ve bu dünya beni de çok heyecanlandırıyor. Bu noktada en son projemiz olan ve ve tanıtımını henüz yaptığımız mobil uygulamamızı sizin okuyucularınızla da paylaşmak isterim. App store ve play store’lardan ‘Dilara Koçak‘ yazarak ücretsiz indirebileceğiniz Mezura ekibinin yoğun çabalarla geliştirdiği ve Türkiye’nin ilk ve tek diyetisyen uygulaması , yeni bebeğim “Dilara Koçak” mobil uygulamasının aktif olduğunu duyurduğum için çok mutluyum.
Yapım aşaması yaklaşık 9 ay kadar sürdüğü için ben ona bebeğim diyorum. “Dilara Koçak” uygulamasıyla artık besinlerin kalori hesapları; günlük enerji ihtiyacı, bazal metabolizma hızı, beden kitle indeksi, yağ yakma nabzı vb. hesaplamaları ve Dilara’nın mutfağındaki birbirinden sağlıklı ve lezzetli tarifler şimdi cebinizde. Ayrıca mobil uygulamamla birlikte tüm sosyal medya paylaşımlarıma, blog yazılarıma, videolarıma da ulaşabileceksiniz . Ayrıca her gün düzenli olarak gönderdiğimiz günlük bildirimlerle iyi yaşam tüyoları, motivasyon mesajları, beslenme önerilerine de sahip olabileceksiniz.
Bu keyifli röportaj için size çok teşekkür eder, başarılar dileriz.