AKINSOFT Etkinlikler


Azize Sinop ile Tamamlayıcı Tıp Hakkında Konuştuk

tamamlayici_tip3

Merhabalar Azize Hanım öncelikle sizi tanıyalım. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben Azize Sinop, 1979 Konya doğumluyum. 2001 yılında kendi işletmemi açarak dede ve babadan süregelen Geleneksel Aktarlık mesleğine başladım. İşletmemi açtıktan 2 yıl sonra Tıbbi ve Aromatik Bitkiler bölümünü kazanıp öğrenime 2 yıl devam ettikten sonra 2005 yılında mezun oldum. 2006 yılında Leonardo Da Vinci programı kapsamında Almanya’da stajımı tamamladım. Halen Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İşletme son sınıf öğrencisiyim. Dede ve baba mesleği olan Geleneksel Aktarlık’ı hem alaylı hem mektepli olarak ve halen babamla birlikte çalışarak sürdürmekteyim.
Geleneksel Aktarlık mesleğine dedem Dereli Kemal ( Kemal Sinop) 1940 yılında, eski buğday pazarında Konya’nın ilk aktarlarından biri olarak başlıyor. Şuan işletmemizde birlikte çalıştığım babam Yafes Sinop, 1980 yılında baba mesleği olan aktarlığı yapabilmek için mimarlığı 3. sınıfta bırakarak dedemle birlikte çalışmaya başlıyor. 76 yıldır Dereli Kemal Baharatçısı olarak Konya’nın en eski geleneksel aktarlarından biri olarak hizmet veriyoruz.

Azize Hanım, Dereli Kemal Baharatçısı’nı gördüğümüzde çok şaşırdığımızı söylemeliyiz. Alışılmışın dışında, otantik ve tarihi bir dokusu var. Bize biraz işletmenizi anlatabilir misiniz?

XVI. yy’da Piri Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış bir medresedir. 1996 yılında harabe haldeyken Hayra Hizmet Vakfı tarafından alınıp restorasyonu yapılmış, bugünkü haline getirilmiştir. O tarihten sonra da biz burada hizmet vermeye başladık.

tamamlayici_tip1

Günümüzde bilimsel tedavi yöntemlerine ek olarak “Tamamlayıcı Tıp” oldukça ilgi çekmektedir. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Tamamlayıcı Tıbbın bugünkü gördüğü ilgiden memnunum fakat bu ilginin suistimale açık hale gelmesinden memnun değilim. Bu suistimaller Tamamlayacı Tıbbın ilerlemesini engelleyici unsurlardır.

Tıbbi bitkilerin kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Kullandığımız bitkinin demlenerek mi, kaynatarak mı yoksa toz haline getirip mi kullanmamız gerektiğine dikkat etmeliyiz. Her bitkiyi kaynatamadığımız gibi her bitkiyi demleyerek de kullanamayız. Ihlamur, papatya, adaçayı, narçiçeği gibi yapraklı ve çiçekli bitkiler demlenip; zencefil, zerdeçal, çörek otu, hayıt tohumu gibi bitkiler ise kaynatarak ya da toz haline getirerek kullanılır. Kullanırken günlük alınması gereken miktarın üzerinde alınmamalıdır. Günlük dozajın üzerinde alınması halinde daha hızlı etki edeceği kanısı yaygındır. Oysaki yapılan bu hatalı kullanım, geri dönüşü olmayan sağlık problemlerine sebebiyet vermektedir.

Tıbbi bitkilerin yan etkisi var mıdır?

Bitkilerdeki yan etkiler alerjik reaksiyonların dışında genellikle kullanım hatalarıyla birlikte ortaya çıkmaktadır. Aşırı miktarda ve yanlış tüketim sonucu böbreklerde yetmezlik, mide bulantısı, kusma, tansiyon yükselmesi gibi yan etkiler gözlenebilir.

tamamlayici_tip2

Tıbbi bitkilerin ilaçlarla birlikte kullanımında herhangi bir sakınca var mıdır?

Bazı bitkiler ilaçlarla eş zamanlı kullanıldığında ilaçlarla etkileşime girebilir, ilacın emilimini geciktirebilir ya da engelleyebilir. Bunların dışında bazı ilaçların etkisini arttırarak ciddi sorunlara sebep olabilir. Örneğin; Ginko Biloba, kalp ilaçları ile kullanıldığında kanı aşırı derecede sulandırıp kanamaya neden olabilir, Hatmi ise kullanılan ilaçla eş zamanlı alındığında ilacın emilimini geciktirebilir.

Bize birkaç tane tıbbi bitkinin kullanım alanları hakkında bilgi verir misiniz?

Papatya ; ateş düşürücü, yumuşatıcı, spazm giderici, boğaz iltihabında,
Rezene; ve yatıştırıcı sindirimi kolaylaştırıcı,
Meyan; gastrit, mide ülserinde spazm sökücü, balgam söktürücü, öksürük kesici, göğüs yumuşatıcı, ses kısıklığı,
Isırgan; kan temizleyici, idrar artırıcı, iştah açıcı, idrar yolları iltihabında,
Ekinezya; bağışıklık sistemini düzenleyici, iltihap giderici, soğuk algınlığı, grip ve boğaz enfeksiyonlarını önleyici olarak kullanılabilir.

Gördüğümüz kadarıyla kök boyayla da uğraşıyorsunuz. Bizi kök boya hakkında bilgilendirir misiniz?

Evet, babam başta hobi olarak ilgilenirken biraz daha ilerleterek ip boyaması yapmaya başladı. Kök boyasını, kendi halı ve kilimlerimizin dokumasında kullanıyoruz. Dokuduğumuz kilimlerin ipleri bizim tarafımızdan boyanmıştır ve tamamen kök boyadır. Kırmızı rengi ve tonlarını kök boya ismiyle anılan bitkiden, sarı rengi kantoron, papatya, cehri gibi bitkilerden, mavi-yeşil renklerini ise indigo bitkisinden elde ediyoruz.

Bize günlük hayatta kullandığımız birkaç baharatın faydalarını açıklar mısınız?

Tarçın; uyarıcı, gaz söktürücü, kan şekerini ve kolestrol oranını dengeleyici enerji ve zindelik verici
Zencefil; nezle, kusma, öksürük, yatıştırıcı ve gaz söktürücü, kan dolaşımında yardımcı
Zerdeçal; midevi, gaz söktürücü ve safra arttırıcı damar tıkanıklığını önlemde yardımcı
Kekik; midevi, yatıştırıcı, antiseptik, kan dolaşımını uyarıcı, balgam söktürücü, öksürük nezlede etkili
Kakule; hafıza güçlendirici, hazımsızlık giderici, ağız kokusu, gaz söktürücü, iştah artırıcı gibi faydaları vardır.

Azize Hanım, birçok insanın kilo problemi olduğunu söyleyebiliriz. Kilo vermeye yardımcı olabilecek bir bitki öneriniz var mı?

Öncelikle bitkiler zayıflamaya yardımcıdır, zayıflatıcı değillerdir. Vücuttaki fazla suyun atımında ve yağın parçalanmasında rol oynarlar. Zayıflamaya yardımcı olarak; kurt üzümü (goji berry), mate, funda, biberiye, kekik, narçiçeği, yeşil çay, chia tohumu, sandaloz sakızı, kitre gibi bitkileri kullanabiliriz.

Peki Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri olarak teknolojiyle aranız nasıl? Sizi en çok heyecanlandıran teknolojik yenilikler neler? Bize biraz bahsedebilir misiniz?

Kendi alanımla ilgili bilgiye kolay ve hızlı bir şekilde ulaşmam açısından teknolojiyle aram oldukça iyi. Bitki paylaşımının yapıldığı programları kullanıyor ve yenilikleri takip ediyorum.

Azize Hanım bu güzel röportaj için teşekkür eder, hayatınızda başarılar dileriz.

Rica ederim, güzel dilekleriniz için ben teşekkür ederim.

Dönemi: 2016 Düzenleyen: